Juan Torres López

Juan Torres López’in yeni kitabı Más difícil todavía geçen hafta yayımlandı. Bu kitap üzerine yazar ile yapılan röportajın türkçesini sizlerle paylaşıyoruz. Röportaj publico tarafından yapılmıştır.

Juan Torres López
Juan Torres López

Ekonomik sistemin bir uçurumun eşiğinde olduğunu iddia ediyor ve çöküş riski konusunda uyarıda bulunuyorsunuz. Durum bu kadar ciddi mi?

Juan Torres López: Son 30-40 yılda finansal krizlerin sayısı katlanarak artmıştır. Her kriz düzgün bir şekilde çözülmedikçe, ekonomik sistemdeki yapısal kırılmalar birikmektedir. Kitapta savunduğum temel tez, bu sistemik veya yapısal risk birikiminin çok sorunlu hale geldiğidir çünkü uluslararası ekonomi karmaşık bir sistemdir ve karmaşık sistemlerin tam da bu tür bir kırılma veya risk faktörü birikimi süreci meydana geldiğinde çökme riski taşıdığını biliyoruz. Neler olabileceğini tahmin etmek zor, ancak şu anda dünya ekonomisinde çok fazla açık var ve muazzam büyüklükte risklere neden olabilecek çok fazla sistemik gerilim olduğu söylenebilir.

Görünen o ki yeni bir enflasyon kriziyle karşı karşıyayız, ancak kitabınızda neler olup bittiğini anlamak için “enflasyonun ötesine geçmeniz gerektiğini” savunuyorsunuz.

Juan Torres López: Yükselen fiyatlar tek bir faktörün değil, uluslararası ekonomideki bu yapısal başarısızlıkların birikiminin sonucudur. Enflasyonun kontrol edilmesinin bu kadar zor olmasının nedeni budur. Merkez bankalarının sadece faiz oranlarını yükselterek enflasyonla mücadele etmesi yanlıştır. Diğer durumlarda yaşananların aksine, bugün yaşadığımız enflasyon çok farklı nitelikteki bir dizi nedenin bir araya gelmesinin sonucudur: arzda tıkanıklıklar, lojistik sistemde krizler, küreselleşmenin kötü tasarımıyla ilgili sorunlar, iklim değişikliği, finans, gelir dağılımında eşitsizlik, spekülasyon ve ayrıca hükümetlerin harcamalarından kaynaklanan talep sorunları var. Bunlar öylesine farklı ve her biri öylesine karmaşık durumlardır ki, artan fiyatlarla tek bir önlemle mücadele etmeye çalışmak çok ciddi bir hatadır. Yükselen fiyatlar faiz oranlarının yükseltilmesiyle çözülmeyecektir. Aksine, böyle bir önlem hastaların gribini azaltabilir ama sonunda onları öldürür. Hiçbir anlam ifade etmez.

Ancak, faiz oranlarının yükseltilmesi neredeyse herkes tarafından savunulan reçete gibi görünüyor.

Juan Torres López: Eğer fiyatlar şu sayacaklarım nedeniyle yükseliyorsa;

a-bir arz sıkıntısı olduğu için,

b- Ukrayna’da çok sayıda hammaddeyi etkileyen bir savaş olduğu için,

c- oligopolistik piyasaların varlığına bağlı enerji maliyetleri olduğu için ,

d- büyük piyasa gücüne sahip şirketler olduğu için ,

faiz oranlarını yükseltmek çok saçma ve çok tehlikeli bir harekettir.

Juan Torres López
Juan Torres López

Bu faiz oranı artışlarından kim faydalanıyor?

Juan Torres López: Hiç şüphesiz büyük şirketler ve bankalar için. Merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltme politikası, bu noktada çok ciddi bir ideolojik hataya ve aynı zamanda enflasyondan gerçekten büyük bir kar sağlayan özel finans kurumlarını ve büyük işletmeleri kayırmaya yönelik bir uygulamadır.

Bankalar ve büyük şirketler enflasyondan nasıl faydalanıyor?

Juan Torres López: Gerçekte bankaların ve büyük şirketlerin enflasyonla işi iki yönlüdür. Bir yandan piyasa gücüne sahip oldukları için marjlarını yükseltirler, ikinci olarak da yüksek faiz oranlarından faydalanırlar. Daha önce de söylediğim gibi bu, merkez bankalarının kasıtlı olup olmadığını bilmediğim bir hatasıdır.

Büyük şirketlerin fiyatları manipüle etmek için yeterli gücü var mı?

Juan Torres López: Ekonomi dersinin ilk yılında, gelir kaybetmeden ve çok fazla müşteri kaybetmeden fiyatlarını artırabilen şirketlerin olduğunu öğreniriz. Bu bir gerçektir. Bu durum özellikle enflasyonist süreçlerde geçerlidir. Mazeret mükemmeldir: hammadde fiyatları arttıkça ve maliyetler yükseldikçe, şirketler “fiyatları yükseltmekten başka çarem yok” der. Ancak bunu sadece piyasa gücüne sahip şirketler yapabilir. Pazar gücüne sahip olmayanlar müşteri kaybeder. Bu nedenle, fiyatlardaki genel artıştan faydalanarak fiyatları ve marjları haksız yere yükselten şirketler var.

Juan Torres López
Juan Torres López

Peki tüketiciler bu haksız artışlar konusunda ne yapabilir?

Juan Torres López: Piyasa gücüne sahip firmalar, ekonomistlerin talep elastikiyeti düşük olarak adlandırdığı, yani artan fiyatlara neredeyse hiç tepki vermeyen taleple karşı karşıyadır. Bu tartışılmaz bir gerçektir. Konut kredinizin fiyatı artarsa, ödemeye devam etmekten başka seçeneğiniz yoktur; elektrik fiyatı artarsa, onu da ödemek zorunda kalırsınız. Gıda için de durum aynıdır: gıda fiyatları artsa bile talebin düşmesi çok zordur. Marjları artırma stratejisini tercih eden şirketler bunu bilir, çünkü bunu telafi etmeyecek kadar müşteri kaybetmeyeceklerini bilirler.

Bazı sektörlerde tavan fiyat uygulaması iyi bir çözüm olabilir mi?

Juan Torres López: Kira fiyatlarının, elektrik gibi temel malların kontrol altına alınması ve büyük şirket karlarına olağanüstü vergiler getirilmesi gibi olağanüstü tedbirler, muhafazakar hükümetler tarafından bile başka ülkelerde uygulanmıştır. Bu tür önlemlerin solcu olduğu söylendiğinde çok fazla demagoji ve kasıtlı yalan söylenmektedir. Ama değiller. Bunlar olağanüstü koşullarda alınan olağanüstü tedbirlerdir ve ekonomik ilişkilerin çok hassas unsurlarına dokundukları ve bazen arzu edilenin aksine etkileri olabileceği için akıllıca ve çok ihtiyatlı bir şekilde alınmalıdırlar. Ancak bu önlemlerin alınmaması gerektiği anlamına gelmez. Muhafazakar hükümetlerin başka ülkelerde bu tür önlemleri aldıklarını ve olumlu etkileri olduğunu daha önce de söylemiştim.

İspanyol Hükümetinin büyük şirketlere ve bankalara getirdiği olağanüstü vergi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Juan Torres López: Bu bana etik bir zorunluluk gibi görünüyor. Bu, dayanışmanın temel bir uygulamasıdır. Ekonominin iyi gitmesi için halihazırda çok para kazananların daha fazla kazanmaya devam etmesi ve üstelik bunu başkalarının emeği ve acıları pahasına yapması etik değildir. Bazı elektrik şirketlerinin ve bankaların olağanüstü karlarına asgari vergi uygulamayı reddetmesi bana İspanyol halkına hakaret gibi geliyor.

İspanya’da bu olağanüstü tedbirler, özellikle sağ kesimden gelen güçlü bir dirençle karşılaştı.

Juan Torres López: İspanya’daki sorun bu tedbirlerin aşırılık olarak görülüp reddedilmesi değildir. Burada reddediliyorlar çünkü ekonomi olağanüstü bir durumdayken bile en ufak bir sınırlama getirmek istemediğimiz ekonomik ve mali ayrıcalıklar var. Bunları kaybetmek istemiyorlar.

Kısa ve orta vadede enflasyona ne olacağını düşünüyorsunuz?

Juan Torres López: Enflasyonun geçmişte, örneğin 1970’lerde olduğu gibi yükselmeyeceğine inanıyorum. Birincisi, yükselen faiz oranları ekonomiyi frenliyor; ikincisi, artan fiyatlara karşı belirgin bir ücret tepkisi yok; ve üçüncüsü, arz tarafındaki bazı sorunlar hafifliyor. Dahası, İspanya’da olduğu gibi bazı hükümetler akıllı ve uygun önlemler alıyor. Ancak, merkez bankaları çok kötü davrandıkları için, enflasyonun en azından bir süre daha devam edeceğini de göz ardı etmiyorum. Her halükarda vurgulamak istediğim şey, şu anda yaşadığımız fiyat artışlarının ana ya da en önemli sorun olmadığıdır: bunlar sadece uluslararası ekonomiyi tehdit eden ve ele alınmayan diğer, daha önemli yapısal sorunların bir yansımasıdır. Enflasyon ayı gösteren bir parmaktır ve hata parmağa odaklanmamızdır.

Bir yandan merkez bankaları talebi kısmak için faiz oranlarını artırırken, diğer yandan talebi artırmak için kamu harcamalarını artıran hükümetler var. Hepsi aynı yönde kürek çekse herkes için daha iyi olmaz mı?

Juan Torres López: Bugün ekonomi politikasındaki en büyük barbarlıklardan biri para politikası ile maliye politikası arasındaki kopukluktur, çünkü her ikisi de James Tobin’in dediği gibi bir makasın iki bıçağıdır. Mantıklı olan, para politikası ve maliye politikasının el ele vermesi ve aynı hedeflere ulaşmak için koordine olmasıdır. Merkez bankaları talebi kısıtlamaya çalışır ve hükümetler de talebi canlandırmak için harcamaları arttırır. Aklı başında hiç kimse bunun doğru bir şey olduğunu düşünemez. Temel sorun, merkez bankalarına bir bütün olarak ekonomi politikasının ne yapması gerektiğini belirleme özerkliğinin verilmiş olmasıdır. Merkez bankalarının fiyat istikrarını korumaları ve finansal istikrarsızlıktan kaçınmaları gerekir, ancak bunu başaramadılar ve dahası, kendi yetkileri dahilinde olmadığı halde başkalarına ne yapmaları gerektiğini söylemekte ısrar ediyorlar. Bu, diğer nedenlerin yanı sıra, ekonomi politikasının başarısız olmasının ve son yıllarda bu kadar tekrarlayan krizler yaşamamızın nedenidir.

Daha Fazla İspanyolca

2013 yılında yayımlanan “Yeni Başlayanlar için Temel İspanyolca” kitabının belli bir bölümünü içeren e-kitabı bu bağlantıdan indirin.

Bu kitap üzerindeki dersleri online olarak görmek isterseniz de Udemy’in ” 2 Dakika Temel İspanyolca ” kursuna kayıt olabilirsiniz.

Bu dil hakkında merak ettiğiniz tüm sorular ve cevapları ispanyolca sayfasında.

Sosyal Medya Hesaplarımız

Google grubumuz: ispanyolcom@googlegroups.com

Telegram grubumuz: t.me/ispanyolcaceviri

Twitter: @temelispanyolca

Bu ispanyolca içerik işinize yaradı mı?

Oyunuzu kullanın

Ortalama Oy Sonucu 0 / 5. Oylayan Kişi Sayısı 0

İlk oyu siz kullanacaksınız. Dikkatli düşünün